Bu Blogda Ara

27 Şubat 2011 Pazar

Yüksek Sadakat'a Gereksiz Yüklenmeyelim Arkadaşlar


Allah aşkına bu millet Düm Tek Tek'i beğendi ya. Live it up'tan ne istiyorsunuz arkadaşım? Tamam ipod'uma atıp gezmem, şarkı çok özgün değil, çok güzel değil tamam ama kötü de değil yani. Hatta bayağı dinletiyor kendini. Zaten Eurovision'da aslolan kazanmak mı? Oylamaların nasıl yapıldığını az çok hepimiz biliyoruz. Gerçi son yıllarda iyi şarkılar kazanıyor.
Eurovision aynı anda tüm avrupa tarafından seyredildiğinden Türkiye'nin başarılı isimlerini ön planda tutmak, bu yarışma ile kendilerini tanıtma imkanı sunmak kazanmaktan çok daha önemli. Ki şarkının kazanma ihtimali de var. Kazanmasa bile kesinlikle derece alır. Bakarsınız tutar! Eğer tutarsa bir blog daha açarım:
"Mörvi's Forecasts"

24 Şubat 2011 Perşembe

Erkekler Ağlamaz: Keşke Sadece Şebnem Söyleseymiş.




Keşke sadece Şebnem söyleseymiş  çünkü Şebnem'i duymak için iki saat Nilüfer'in sesini dinlemek zorunda kalıyorum. Cidden düetlerin böyle kötü bir tarafı var. 
Cover başarılı! Ben ki Cover sevmem. Beğendiğim belli başlı bir kaç cover vardır. Şimdi aklımda değil ama söyleyemem.
Remix de sevmem. Fakat beğendiğim belli başlı bir kaç remix de vardır. Mesela..

Destiny's Child - Bootylicious Remix
Britney Spears - Boys Remix

bunları severek dinlerim.

Yine de olabildiğince orijinale dokunmamak lazım. Her şey olduğu gibi güzel.

18 Şubat 2011 Cuma

Adamım Sherlock!!!


Adamım Sherlock! İlk filmi vizyona girdiği zaman Facebook sayfamda haberi böyle duyurmuştum. 3 bölümden oluşan film serisini de böyle duyurmamda sakınca yok sanırım.

Sherlock Holmes'u severiz, sayarız. Tüm hikayelerini biliriz. Fakat okuduğumuzu izlemek de isteriz. Zaten yönetmen hikayeleri tanınmaz hale getirmiştir. CNBC-e'de kolay kolay kötü dizi olmaz. Bence izleyelim.

Bakalım Benedict Cumberbatch, Robert Downey, Jr. kadar başarılı bir performans sergilemiş mi?

Bari edebi bir bilgi de vereyim. Blogumu gereksiz diye kapatmasınlar.

Sherlock Holmes'u herkes bilir. Peki yazarını? Neredeyse kimse. Neden? Çünkü Sir Conan Doyle yarattığı karakterin gölgesinde kalan nadir yazarlardandır. Bunu ben bir başarı olarak görüyorum.

Her cumartesi 21:00'de CNBC-e'de

Bakalım bakalım nasıl olmuş.

13 Şubat 2011 Pazar

Mörvi 14 Şubat Özel Röportajı

14 Şubat’ta mesaj yayınlamak yerine kendimle röportaj yapmayı seçtim. Tavsiye ederim, siz de yapın.

Özel hayatı ile ilgili açıklama yapmaktan sürekli kaçan Mörv ilk defa The World of Mörvi’ye konuştu.

Mörvi: Sayın Okur bu 14 Şubat’ta da bekarsınız!

Merve: Thank God!

Mörvi: Peki neden?

Merve: Kader, kısmet, nasip, şans, olasılık, kombinasyon, permütasyon, faktöriyel… bunların hepsinin etkisi olduğunu düşünüyorum.

Mörvi: Peki 14 Şubat hakkındaki görüşlerinizi kısaca alabilir miyiz?

Merve: Valentine amca kapitalizme kurban gitmiş. Bize kutlamak düşer. Ekonomiye her şartta can verelim.

Mörvi: Gırgır şamata bir yana! Gerçekten neden sizi birileri ile göremiyoruz?

Merve: Emin misiniz? Ben pek tek dolaşmam. Alış veriş yaparken falan mı denk geliyoruz?

Mörvi: Hayır, o anlamda değil. Özel anlamda birilerini sordum. Bir erkekten ne bekliyorsunuz ki bulamıyorsunuz?

Merve: Herkesten beklediğimi... Ben arkadaşımdan da, dostumdan da, annemden, babamdan da, kardeşimden de, düşmanımdan da, bahçemdeki ağaçtan da, kapımın önünden geçen kediden de bir tek şey bekliyorum; Sağlam bir karakter.

Mörvi: Vuhuuuuu…. Peki sağlam karakteri nasıl tanımlıyorsunuz?

Merve: Tutarlılıklar silsilesi! Bir dediğinin her dediğini tutması, bir yaptığının her yaptığını tutması.

Mörvi: Peki siz böyle biri misiniz?

Merve: Bu sorunun muhatabı ben değilim. Bunu beni tanıyanlara sormak lazım. Fakat en azından böyle bir insan olmak adına çaba harcıyorum.

Mörvi: Bu çok açıklayıcı röportaj için çok teşekkür ederiz.

Merve: Ne demek, basına malzeme vermek bizim görevimiz. Boynumuzun borcu!

-The End-

Hadi tamam mesaj da vereyim :)))

Mörvi’nin 14 Şubat Mesajı:

Deli gibi yürekten sevmeli, uğruna dünyaları vermeli, incitmemeli sevenleri, değerlerini bilmeli!

12 Şubat 2011 Cumartesi

Tarkan Sadece Dans Etsin ve Şarkı Söylesin

Tamam çok seviyorum ama! Olmamış arkadaş ya. Bu ne özenti bir seslendirmedir. Diğerleri gibi olmak zorunda değil ki. Kendi üslubunu kullansaymış keşke. Arada iki şarkı patlatsaymış (Bu şakaydı) Reklam amaçlıysa başarılı. Çünkü video adında Tarkan yazmasaydı. Timsahların öğle yemeğini izlemek istemezdim. 

5 Şubat 2011 Cumartesi

Mörvi'den 10 Puan: "Aşk Tesadüfleri Sever"

Pijamalarımı giymiş Hüner'le msn'de konuşurken. İnsan dedim, der ki Hüner: "Kızım kalk sinemaya gidelim, cumartesi akşamı evde ne işimiz var?" Aşk tesadüfleri sever'e gidicem mutlaka. Pehh dedi Türk filmi. Hüner'in bu cevabı üzerine öyle bir söz söyledim ki 19:50 Aşk Tesadüfleri Sever Büyülü Fener Seansında yerimizi aldık ve bu karar 120 saniyemizi aldı. 
Yalnız suuuper bir film. Hüner bile sevdi. Tabi şu an provoke etmeye başladı yavaş yavaş ama sevdiğini anladım tipinden. Ya bir kere Ankara caddelerini, sokaklarını, ünlü mekanlarını bir sinema filmin de görmek müthiş. Mehmet Günsur'a öldüm. Belçim rolüne net yakışmış. Ağla ağla öldüm ama çok da güldüm.
Yalnız böyle bir aşk bulmadan evlenmicem abi, tekrar ve tekrar söylüyorum. 

1 Şubat 2011 Salı

Mörvi Kestane Sezonunu Kapattı


Bilen bilir! Mörvi Kestane yemeden uyumayı sevmez. Kış aylarında evde kestane yoksa gerilir. Suratı düşer. Üzülür. Çok canı istediyse kahrolduğu da görülür.

Fakat son 2 haftadır. Aldığımız kestaneler gerçekten çok dandik. Çürük tatlar geliyor ağzımıza. Yapacak bir şey yok. İstemeye istemeye kestane sezonunun bittiğini kabul edeceğiz artık.

Peki, bir daha ki kışa kadar kestanenin yerini ne mi tutacak! Tabi ki mısır. O da yazın vazgeçilmezi. O arada da bardaktaki mısırlara takılacağız ne yapalım!